Haber

Yıkıma karşı tek kişilik bir direnişin öyküsü: Anılarım için…

ANKARA – Konut sorununun had safhaya ulaştığı bir dönemde başınızın üzerinde bir çatının “değeri” yaşayan herkesin bilip anlayacağı bir zorluktur. Yargı kararlarına olan inancın zedelendiği bir dönemde, ‘Don Kişot’a benzetilen insanların çabaları, içlerinde var olan sessiz bir çığlığı andırıyor.

Yıllardır Amerika’da yaşayan ve birçok bilimsel çalışma yapan Deniz Şar, annesinin rahatsızlanması üzerine bir süreliğine Türkiye’ye döndü. Şar, Ankaralılar tarafından “Bahçelievler 4. Cadde” olarak bilinen ve tartışmaların ardından adı Kazakistan Caddesi olarak değiştirilen bölgede, babasının yıllar önce yaptırdığı binanın kentsel dönüşüm projesiyle yıkılmaması için çalışma başlattı.

Geçen ay adliye çalışmaları sürerken annesini kaybeden Şar, elektriği kesilen 8 apartmanlı apartmanda yıkım ekibinin geleceğinden endişe ederek güne baş başa başlıyor.

‘BOZZURUN ORTASINDA YAŞAMAYA MAHKEMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Yeni ameliyat olan ve sağlık sorunları olan mühendis mezunu Deniz Şar ile babasının Deniz Apartmanı’nın önündeki arabasında konuştuk.

Kentsel dönüşüm projesinin başlangıcından yargı sürecine kadar yaklaşık iki saat süren sohbette gözyaşlarını tutamayan Şar’ın en çarpıcı cümlesi “Bozkırın ortasında yok olmaya mahkûm etmeye çalışıyorlar” oldu.

Şar’ın haberine göre, Deniz Apartmanı’nın kentsel dönüşüm kapsamındaki yıkım işleminin ilk fitili, yaklaşık 1,5 yıl önce mahalle sakinlerinin büyük çoğunluğunun talebi üzerine atıldı. Binanın depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle müteahhitle başlanan projenin ardından yasal yollara başvuran Sar, konuyu yargıya taşıdı. İnşaat Mühendisleri Odası aracılığıyla binanın çekirdek denetimini paylaşan Demir, açtığı dava kapsamında binanın depreme sağlam olduğu raporunu sundu.

Sulh ceza hakimliklerinde açılan davaların ardından ilk aşamada yürütmeyi durdurma kararları verilmiş ancak davaların ilerleyen aşamalarında binayı inceleyen bilirkişilerin görüşleri çerçevesinde yargı, projenin devamına karar vermiş ve bina yıkılmıştır.

Bilirkişi incelemelerini “Buraya gelip binaya bir kez dokunmadan rapor hazırladılar” sözleriyle aktaran Şar, hem değerleme uzmanı hem de müteahhit hakkında hata beyanında bulunarak kararı temyiz etti.

İdare mahkemesinin çekirdek inceleme yapılmadan hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verdiğini, mahkemeye sundukları itiraz belgelerinin “yeterince” incelenmediğini belirten Şar, mahkeme heyetini Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet edeceğini söyledi.

‘YENİ GÜÇLENMEZ, BUNU ANLAMAZLAR’

Üst mahkemenin itirazı incelediği aşamada Deniz Apartmanı’ndaki elektrik kesintisinin ardından binada tek başına yaşamaya başlayan Sar, bir yandan annesinin yasını tutarken, bir yandan sağlık sorunları nedeniyle hastaneye giderken, bir yandan da binanın yıkılması için atılacak adıma karşı “tetikte” bekliyor.

“Kentsel dönüşüm neye yarar, bina çürükse yapılır ama sağlam olunca kiralık için işleme başlarlar. Sağlam binayı neden yıkıyorsunuz? Kira ve kira dedikleri şey bugünden daha yeni bir bina. Bina bunun için mi yıkılıyor? “Yenisi daha güçlü değil, bunu anlamıyorlar” ifadelerini kullanan Şar, büyüdüğü evi “korumak” ve yıkılmasına karşı çıkmak zorunda olduğunu söylüyor.

Deniz Şar

‘DİRENİYORUM AMA GERÇEKTE DİRENMEMELİYİM’

Yıkımın önüne geçmek için bir an önce yasal adımların atılması gerektiğini, vazgeçmeyeceğini, sürecin dayanılmaz olduğunu ama “hatıraları için” çabaladığını belirten Şar, “Annem öldükten hemen sonra elektriği kestiler. Bu sürece tanık olmasın diye söyleyemedim. Yapsaydım ‘annemi sen öldürdün’ derdim. Ama o bunu hissetmiş olabilir. İcrayı durdurma kararı temyizden gelmeyebilir, büyük bir riskle direniyorum” diyor.

Komşusunun “Elektriksiz yerde yaşanır mı taş çıkmaz” uyarıları üzerine evden çıkmayacağını söylediğini belirten Şar, “Direniyorum ama aslında direnmemeliyim. Normalde direnecek bir şey olmaması gerekir. Zorla yıkıma dayalı bir sistem kurdular. Bunu kabul etmiyorum” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Oturduğunuz her bina herkese başka bir şey anlatır. Bu bir ev, bu bir aile, bu bir hatıra. Yıllarca ailesiz yaşadım ve bunun ne anlama geldiğini biliyorum. Bu ev aynı zamanda benim için bir aile. Bina çürüse ben de kentsel dönüşümden yanayım. Sağlam binayı yıkarak kar elde edeceğinizi kimi kandırıyorsunuz? Otuz saniye çürümüş bir binada annemi oturtur muydum, kendim oturur muydum?”

‘HAFIZAM İÇİN DİRENİYORUM’

Gözyaşları nedeniyle sık sık konuşmasını yarıda kesen Şar, “Kusura bakmayın kendime hakim olamıyorum” diyerek bir süre bekledikten sonra sözlerine devam ediyor.

Binanın her an çökebileceği için hastane dışında binadan fazla uzaklaşamadığını belirten Şar, “Eve döndüğümde nasıl bir yer bulacağımı bilmiyorum. Elektrik kesilir, su kesilirse yaşanmaz hale gelir. Öte yandan sağlık sorunlarım da artıyor” dedi. Evinden çıkamayacağını ve kazanana kadar mücadele edeceğini ifade eden Şar’ın cümleleri şöyle devam ediyor:

“Bütün ailem burada yaşıyordu. Bir yandan da anılarım için savaşıyorum. Bütün duvarlarda annemin resimleri var ve ben onlarla yatıyorum. Annemin oksijen hortumuyla uyurken yaşadıklarıma dayanamıyorum. ’21. yüzyılda bunu nasıl yaşarım? Bunları yaşamak sizi öfkelendiriyor. Ama bu binayı yıkmamaya kararlıyım.”

haber-basmakci.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort